26 Ocak 2015 Pazartesi

çayın 90 yılı ÇAYKUR



























Aslında o kadar çok yazılacak yasanmışlıklar ve babamı hatırlatan onca sey var ki bu çayda ama satırlara nereden döksem nasıl başlasam bilemedim.
Öncelikle teşekkürle başlamak istiyorum yurt dışında yaşadıgımdan maalesef hiç bir etkinliğe katılamıyorum yada yeni çıkan ürünlerden diğer blogger arkadaşlarım gibi ilk ben deneyemiyorum..

Arada bir adresimi isteyenler olur veririm gerisi gelmez 
Postacının elinde Türkiye'den gelen paketi görünce yine bizimkiler çocuklara bir şey yolladı sandım. Hiç bakmadan nereden geldiğine paketi açtım saşkınlıgım gidip neyin ne olduğunu anlamam baya bir zaman aldı :) 

Bana bu paketi ulastıran aradaki ajansa çok teşekkür ediyorum (maillere geri döndüm maalesef kutuyu temizlediğimden birebir kişiye ulaşamadım)

Çayı sevenler olarak bu muhteşem kitabı kütüphanenize mutlaka ekleyin..

mesela ben çayın doğu karadenizde hep yetiştiğini oranın yerel bitkisi olduğunu dusunurdum yada hiç aklıma gelmedi onun da bir tarihçesi olacagı.. 

Çayımı demleyip kitabımı elime aldım zevkle okumaya başladım. Biraz anılara dalarak biraz tebessüm biraz özlem her şeyi içinde barındırıyor..


"90 yıl önce filizlenen öykümüzün hatırasına çaykur çalışanlarının armağanıdır.."



biri söylendiğinde doğrudan ikincisini akıllara
getiren iki sözcük. Hızlı sabah kahvaltısından en derin sohbetlere, yazın sıcağından kışın soğuna günlük ayatın vazgeçilmezi. 



Oysa çok değil, daha 90 yıl önce kimse bu mucize bitkinin Anadolu topraklarında yetişeceğini, hele hele bun kadar yaygınlaşacağını düşünemiyordu; çay, sadece hayalcilerin rüyasıydı..



1939 yılında Rize'de 45 kilo siyah çay elde edildiği radyo ve gazete aracılığıyla duyurulacak kadar önemli bir müjdeydi..



Ve yıl 2014 ; Türkiye nüfusu 75 milyon, nüfüsun yüzde 96'sı her gün çay içiyor, üstelik nüfusun yüzde 95'i çay harmanlarını kendi damak tatlarına göre evinde hazırlıyor..  





Special design for Yemek Bir Aşk by GeCe