29 Mart 2012 Perşembe

çiğ börek


çiğ börek

Rumelihisarında daha 90'larda yanyana minik restronlar vardı ve hem çiğ börek, mantı, köfte yapardı nefis salata, çok uzun zaman orada eşsis manzara karşısında yediğimiz bu börekleri daha sonra aynı tadı hissedemedim orada, hepsi bağımsız olan küçük restoranlar dı sanırım bir kişinin tekeline geçmiş sonralarda. Halada öylemi bilmiyorum.
Biz sonra çiğbörek ve mantıcı mekanımızı değiştirdik Ortaköye aldık sahilde o ara sokaklardan birinde çiğ börek , mantı hatta pazı sarması tadına doyum olmuyordu umarım aynı kalitede devam ediyorlardır..

Evet yine Türkiye'de dışarıda yemeyi özlemişim galiba. Ay canım yemek yapmak istemiyor şu köfteciden şunu getirteyim, mantıcıdan bunu yada ev yemeği yapan yerden bi karnıyarık sipariş edeyim hımm kebabcı daha iyi yok yok ay sonu cepler tıkırdamaya başlayacak gidip şu büfeden kaşarlı kavurmalı tost yiyim kociş döner sever yarım döner o yesin. Çocuklara sosisli olsun.. ne matrak ama değilmi burada bunlar bile özleniyor.. Köşe başı tost yapan büfeler yok yada muhallebici, pilav üstü tavuk yanına köpüklü ayran diyemiyorsunuz..

Havalar şimdi pek parlak pek güzel bahar geldi işte her yer cıvıl cıvl yemyeşil, bizde olsa rhein kenarı yıkılır geçer tabi kirletmek batırmak anlamında düşünmemek lazım.. şöyle çay bahçeleri cafeler kurun değilmi 77 millet yaşıyor bırakın herkez kendi mutfağını hünerlerini sergilesin çeşitlilik olsun.. yok olmaz dışarıda oturup yeme kültürünü bile türklerden ve italyanlardan hala yeni öğrenmekde olunca bunu istemek sınırların zorlanması ve yapılacak oylamayla toplu neina dönüşür. (demokratik olduğu için her bir karar halk oylamasından sonra çıkıyor başdakiler kendi kafalarına göre at koşturamıyorlar bu güzel yanınıda ülkeme alırlar umarım)

hamuru mutlaka 30-40 daika dinlendiriyoruz

 açılan hamura kıyma yayılır ve hazırlanan börekler çok bekletmeden bol yağda kızartılır
hamuruna yoğurt koyarsanız daha yumuşak olur ve istenilen sonuç olmaz hafif bir gevrekliği olmalı çiğ böreğin..

malzemeler
3 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tuz
1 tane büyük yumurta
1 su bardağı su

iç harcı için
2 tane kuru soğan
400 gr kıyma
1/2 çay kaşığı karabiber
1 çay bardağı su
tuz

hazırlanışı
Hamur malzemelerini karıştırarak yoğurun kolay toparlanabilen ve ele hafif yapışan hamur hazırlayın. 30-40 dk. hamuru bekletin. Ceviz büyüklüğünde bezeler yapın.

İç harcı için
kuru soğanı temizleyin rondoda püre haline getirin. Kıymayı, suyu, karabiber ve tuz ekleyip yoğurun.

Bezeleri açılabildiği kadar ince açın pasta tabağının boyunda olacak aşağı yukarı bezeleri büyük tutmayın.
İç harcı kenar kısmına yayın üzerine boş kalan kısmı örtün kenar uçlarına parmak ucunuzu bastırarak kapatın.

Börekleri çok biriktirmeden bol kızgın sıvıyğda kızartın.  Tam yazlık tarifi herkez bir arada 3 hanım işe girişecek açma döşeme pişirme yarım saatte börekler hazır demlenmiş çay yada ayran çoban salatası kahvaltılıklar nefis bir kahvaltı yada ara öğün:)

* Börekleri pişiriken unu silekeleyin tavada un birikmesi olup yanınca böreklerin tadını değiştirmesin.
yine ikinci tava yağ yaptım iki seferde kızarttım..

* Kıyma harcına koyduğum su fazla değil böreği yerken biraz daha suyu kollarınızdan aksın isterseniz 1 su bardağına çıkarın bol karabiberli çok daha lezzetli olacaktır

* Buradaki sorun iç harcı döşediğizde hemen kızartmanız ve sıcak tüketmeniz..

* Ben suyu bir çay bardağı tuttum fena değildi:)

çiğ börek

bu ölçülerden 26 tane çiğ börek çıktı. İç harcıda tam denk geldi..
ben yarısını buzluğua kaldırıdım. Çığtığında direk fırında tutarsam yine çıtır olacağını düşünüyorum olmazsada sorun değil eti ekmek kıvamında olur:)

27 Mart 2012 Salı

mangolu çikolatalı pasta

mangolu çikolatalı pasta

Baktım yine ara uzamaya başlıyor, yazmama isteği ağır basmaya başlıyor neredeyse yatmaya yakın oturdum klavyenin başına.. Her gün güncellerken günlük ilaç alır gibi devamlı oluyordu, dozda şaşırmamak lazımmış.. Hem takipcilerim var benim onlara haksızlık edememki her gün girip bakanlarım var onları üzememki, annem dahil... ben iyiyim annecim...

Mangoyu ben evde hiç kullanmamıştım tabi dışarıda tükettiğimiz birşey illaki bişeylerin içinde karşımıza çıkıyordu. Alışkanlığımız yok da ondan galiba sonuçta ülkemizin meyvesi değil mutfağımızda yok. Laf aramızda hepde denemek istiyordum özellikle sütlü tatlılarda onlarda olacak inşallah.

Ve haftaya uzun zamandan sonra ilk defa çaya misafir alıcam anlamsızca stres bile yaptım oysaki sizlerde biliyorsunuz benim çay sofralarım fena olmaz, umarım üşengeçliğimle şişirmem sofrayı.. Birde o sofraya mangolu daha başka bir pasta düşünüyorum bakalım artık..

mangolu çikolata rüyası...
Türkiye'de quark sanırım yok! ne kadar süzme yoğurt desekde eksik birşeyler kalıyor, 750 ml quarkı, suyunu çok iyi süzdürdüğünüz yoğurt, labne peynir ve bulabilirseniz mascarponeyle tamamlayabilirsiniz..
bu pasta hafif mayhoş ve hafif ekşimsi oluyor oldukca değişik bir tat...

malzemeler
4 tane büyük yumurta
1 çimdik tuz
200 gr şeker
75 gr un
40 gr nişasta
2 ym kaşığı dolusu kakao
2 pk kabartma tozu
3 poşet renksiz tart jölesi
(helal yaprak jelatin bulursanız 7 yaprak)
2 tane büyük mango (800gr)
250 ml portakal suyu
750 gr quark
400 ml krema
1 pk krema sertleştiricisi
200 gr bitter çikolata
1 çay kaşığı tereyağ yada margarin


hazırlanışı
1. Yumurtaların sarı ve beyazlarını ayırın. Yumurta aklarına 3 yemek kaşığı su ekleyin mikserin hızlı ayarıyla çırpın kaptan akmayacak kıvama getirin. Bir çimdik tuz, 100 gr şeker ekleyin 2-3 dakika daha çırpın.

Ayrı bir yerde un, nişasta, kakao, kabartma tozunu karıştırın. Yumurta sarılarınıda çok iyi çırpın. Hepsini tahta kaşıkla karıştırarak yumurta akına yedirin. Köpüklerin sönmemesine dikkat edin.
Dikdörtgen kalıba fırın kağıdı serip üzerine karışımı dökün 180C fırında 10-12 dk. pişirin. (süre fırından fırına değişebilir)

2. Mangoların kabuklarını soyun dilimlere ayırarak minik minik doğrayın. Üzerine portakal suyunu dökerek 15-20 dk orta ateşte komposto hazırlayın. 1 poşet tart jölesini tarifine göre hazırlayın ve mangoların üzerine dökün. karıştırın.  Pandispanyayı dikkatli şekilde iki parçaya ayırın. Tekrar kalıba koyun üzerine ılınan mangoları yayın.

3. 200 ml kremaya  krema sertleştiricisi ekleyip katılaşana kadar çırpın. 100 gr şeker, quark yada hazırladığınız karışımı ekleyip birbirine yedirin. 2 pk tart jölesini tarifine göre hazırlayın quarkın üzerine dökün karıştırın. Mangoların üzerine kremayı yayın. Kremanın üzerine pandispanyanın ikinci katını koyun buzdolabına kaldırarak 4-5 saat bekletin.

4. 200 ml kremaya çikolataları kırarak ekleyin, bir çay kaşığı tereyağ ekleyip ocakda çikolataları karıştırarak eritin. Pastayı kare dilimlere bölün.  Pasta dilimlerini fırın kağıdı serdiğiniz tepsiye alarak üzerine çikolata sosu gezdirin. Yada direk dilimlediğiniz kalıbın içinde üzerine gezdirin.

sevgili arkadaşım ve anne tarafından memleketlim gelibolu17'nin düzenlediği porselen demlik etkinliğine pastamı yolluyorum..
Eğer farkettiğiniz eksiklik olursa düzeltirim kontrol edemiycem sarı civcim uyandı biz uyumaya gidiyoruz..:)


23 Mart 2012 Cuma

orman kebabı

orman kebabı
Bahçıvan kebabını andırsa da aradaki en büyük fark salçasız olması. Türk mutfağında salça olmadan da etli tencere yemeği düşünemem, bende ezber bozduran tarifler kategorisine girmiş bulunuyor orman kebabı. Az sulu ve salçasız nefis bir yemek, tabi göreceli olabilir resim ve içindekiler matığınıza yattı ise sizlerde pişirin. Davet sofralarınıza da çıkarabileceğiniz görselliği ve adı olan bir yemek.. Bloğumda bahçıvan kebabıda yokmuş onu farkettim sırada o var saç kavurma tarifine de linki tıklayarak bakabilirsiniz.

malzemeler
500 gr sotelik doğranmış kuşbaşı et
2 tane patates
1 tane büyük havuç
1 su bardağı bezelye
1 tane büyük kurusoğan
2 diş sarımsak
1 ym kaşığı un
2 ym kaşığı zeytinyağ
1 çay kaşığı kekik
karabiber
tuz

hazırlanışı
Soğanı yemeklik doğrayın zeytinyağında soteleyin etleri ekleyin beraber kavurun 1 çay bardağı su ekleyip ocağın altını kısın suyu tamamen çekene kadar pişirin. 1 yemek kaşığı un ekleyip etleri çevirin. Patatesleri ve havucu küçük kuşbaşı doğrayın sıvıyağda kızartın etlerin üzerine alın bezelyeleride ekleyin. Tuz, karabiber, kekik ekleyip sebzelerin hizasına kadar su koyup bezelyeler yumuşayana kadar pişirin.

orman kebabı

22 Mart 2012 Perşembe

köfteli patlıcan kebabı ve süzme mercimek çorbası

ev yapımı köfteli patlıcan kebabı
İtiraf etmeliyimki kor ateşin üzerinde pişen patlıcan kebabı gibi olmuyor evde yapılanı. Kötü mü derseniz katiyen değil resimde anlatıyor zaten lezzetini ama o tütsülenmiş kokusunu alamıyorsunuz ve biraz daha yumuşak oluyor patlıcanları.. Ama evde denemediyseniz sizde pişirin, sevdiklerinize  değişik bir yemek pişirmenin keyfine varın..
 beyti kebabı, tire köfte, pideli köfte bu kebabları görmek içinde tıklayabilirsiniz..
Yanında olmazsa olmaz bulgur pilavını hazırladım, çok da güzel oldu özel bir tarifi yok sadece içine faydası çok bilinen zerdeçalı ekledim aromasını yansıtmış oldukca lezzetliydi..

1 tane büyük soğanı yemeklik doğradım 2 yemek kaşığı tereyağda soteledim 1 yemek kaşığı salça ekledim beraber kavurdum 2 su bardağı bulguru ekleyip kavurmaya devam ettim. 4 su bardağı su, tuz, 1 çay kaşığı dolusu zerdeçal, 1 yemek kaşığı kuru nane ekleyip karıştırdım. Kaynama noktasından sonra altını kıstım üzeri göz göz olana kadar pişirdim.. 10-15 dk. demlendikden sonra servis yaptım..

ev yapımı köfteli patlıcan kebabı

malzemeler
1 kilo patlıcan (kemer patlıcanı)
yarım kilo kuzu-dana karışık kıyma
yarım demet maydonoz
4-5 diş sarımsak
1 tane büyük kuru soğan
2 ym kaşığı zeytinyağ
karabiber
tuz

garnitürü için: domates, sivribiber

hazırlanışı
Patlıcanların kabuklarını soymadan 3 parmak genişliğinde doğrayın fırın kabını bir kaç damla zeytinyağla yağlayın patlıcanların şeklini bozmadan (patlıcanlar bölünmemiş gibi) fırın kabına dizin 40 dk 230C fırında pişirin. (patlıcanların inceliğine ve fırının pişirme hızına göre pişirme süresi değişiklik gösterebilir, benim kullandığım patlıcanlar kalın olduğu için bu sürede anca piştiler)
Soğanı, maydonozu ve sarımsakları rondaya alıp ince kıyın. Kıymayı ve diğer malzemeleri ekleyip çok iyi yoğurun.
Cevizden biraz büyük köfteler hazırlayın, patlıcan dilimlerinin arasına yerleştirin patlıcanları birbirine yaslayın şekil alsın. 2-3 tane domatesi ortadan bölün kalan boşluklara domates ve sivri biber yerleştirin tekrar fırına verin 220C de köfteler pişene kadar tutun.  Sıcak olarak servis yapın.
süzme mercimek çorbası
blendır çıktı mertlik bozuldu.. Hatırlıyorum rahmetli babannecim yapardı süzme mercimek çorbasını gerçektende süzmeydi altın sarısı rengi olurdu çorbanın. İçine sebze koymaz çorbanın sululuğuna göre tereyağda un kavurur çorbaya ekler karıştıra karıştıra kıvamını bulurdu. Blendır tabi yok ama bu iş için aleti vardı galiba hala eminönünde satılıyor. Küçük el süzgeci gibi üzerinde bir materyali var çorbayı içine döktüğünde üstteki sapı çevirdiğinde çorba aşağı akıyor ve öğütülüyordu olmadı süzgeçten geçerdi bu çorba.  Hey gidi günler hey.. bir varmış bir yokmuş misali gibi değil mi? rüyamıydı gerçekmiydi o günler. ömür, kelebek misali..

Ben şimdi un kavurup yapmıyorum bu şekliyle de yapabilirsiniz sanırım gerçek süzme çorbası budur. İste, çocuklarda içeceği için içinde sebzeside olsun faydalansın diye. İşin içine patatesde girince nişastasından dolayı una gerek kalmıyor. Bolu Bey'ine benden selam olsun silah çıktı mertlik bozuldu dercesine süzmek için uğraşmıycaz tabi blendırı alıcaz elimize zırt,tırt  anında öğütücez ve içireceğiz çocuklarımıza, sevdiklerimize..
sebzeli süzme mercimek çorbası

1 su bardağı kırmızı mercimek
3 ym kaşığı pirinç
1 tane büyük boy havuç
1 tane büyük boy patates
1 tane büyük boy soğan
2 diş sarımsak
2 ym kaşığı zeytinyağ
2 ym kaşığı tereyağ
1 tane kemik yada et bulyon yada et suyu (yada hiçbiri:)
tuz

Sebzeleri temizledikden sonra iri parçalar halinde doğrayın. Zeytinyağında soğan ve havuçları soteleyin. Havucu mutlaka zeytinyağında soteliyoruz içine girdiği her yemekde, A vitami ancak bu şekilde çözülüyor. Mercimeği 4-5 su çok iyi yıkayın çorbanın taşmaması için önemli kural. Pirinci de çok iyi yıkayın 2 lt su ve diğer malzemeleride ekleyin karıştırın. mercimekler dağılıp pirinçler yumuşayana kadar pişirin. Blendırdan geçirin. Küçük tavada tereyağı eritip çorbaya dökün ve dumanı üzerinde servis yapın.
İlikli kemik kullanacaksanız blendırdan geçirmeden önce kemiği çıkarın. Çocuklarınız varsa mutlaka ilikli kemiği kullanın. Çorba ertesi güne kaldığında koyulaşabilir biraz sıcak su takviyesiyle koyuluğunu açabilirsiniz tadı kaçmasın diye tuzunu da kontrol etmeliyiz.

21 Mart 2012 Çarşamba

tavuklu başamelli ıspanak graten

Seni seviyorum ıspanak! Ispanağa ilanı aşk da ettim ya sonunda.. Çok da sevsem sevgisini gösteremeyenlerdenim bu ışıl ışıl zümrüde.. Benden başkası yemiyor evde yarım kilo ıspanak alıyorum nasıl pişireceğimi şaşırıyorum yeterki herkez yesin hem benim için kolaylık olsun ikinci ana yemek işim olmasın hemde sevdiceklerime faydası dokunsun istiyorum.. Ama ahtım var yine alıcam o narin yemeye kıyamadığım kuzu yapraklarını hepsinden bir tencere pirinçli domatesli yemeğini pişiricem şöyle anne usulünden, ekmeği bana bana yiyeceğim..
Yarım kilo ıspanakdan iki yemek pişirdim ben geçenlerde.. İkisindende memnun kalınmadı, dedim ya bu sefer pirinçli yemeği gelecek herkezin önüne beğenmeyen kalkar iki tane sosis haşlar kendine olacağıda o zaten:)

Bu tarif yerli ve yabancı sitelerde çok yaygın yapılmış buda benim usulümce oldu.. miktarları az tutarak 4 kişilik hazırladım 5 kişiye  yetecek kadar yemeğimiz oldu..

1) 4 tane patates
    1 çay bardağı süt
    1 çay bardağı rende kaşar peyniri
    1 ym kaşığı tereyağ
    tuz
Patateslerin kabuklarını soyun yıkayıp haşlayın. Patates ezeceğiyle ezin diğer malzemeleride ekleyip katıştırın.
Küçük bir fırın kabına patatesleri bastırarak döşeyin.

2) 250 gr ıspanak (yarım demet yaprak kısımları)
    1 tane küçük kuru soğan
    1 tatlı kaşığı salça
    2 ym kaşığı zeytinyağ
    karabiber
    tuz
Ispanakları yıkayın ince doğrayın. Soğanı yemeklik doğrayın zeytinyağında kavurun. Salçayı ekleyip kokusunu salana kadar çevirin. Ispanakları, tuzu, karabiberi ekleyip ıspanaklar yumuşayana kadar pişirin.
Patates püresinin üzerine yayın.

3) 250 gr kuşbaşı doğranmış tavuğu ıspnakları kavurduğunuz tavada 1 ym kaşığı zeytinyağda soteleyin tuzunu ayarlayıp ocakdan alıın ve ıspanakların üzerine yayın..

4) başamel sosu için
    2 ym kaşığı un
    1 ym kaşığı tereyağ
    2 su bardağı süt
Tereyağ eridiği zaman unu ekleyip kavurun sütü ekleyip çırpma teliyle karıştırarak pişirin. Başamel kabarmaya başlayınca ocakdan alıp tavukların üzerine gezdirin.

En üste rendelediğiniz kaşar peynirlerini serpip 200C fırında peynirler eriyip renk değiştirene kadar pişirin. Sıcak olarak servis yapın..

başamelli, tavuklu, ıspanaklı patates püresi
Bu tür yemekleri bence kesinlikle tek kişilik fırın kaplarında pişirmek lazım servis yaparken çeşitlerin birbirine girmemesi lazım, ben öyle düşünüyorum hem çok daha şık olacaktır.. Bende ilk öyle yaptım sufle kaplarına bölüştürmeyi düşündüm, patatesi bastığımda diğerlerine yer kalmadığını görünce büyük kaba hazırladım. Maalesef kaplarım ufak geldi. Yani kap kacak alırken  bir iş için değil daha büyük düşünüp her şeyde kullanabileceğimiz edavatları almak önemliymiş buda bana kapak olsun:)

20 Mart 2012 Salı

domates, dolmalık biber, dolmalık patlıcan nasıl kurutulur?

 ev yapımı marine edilmiş kuru domates
Buda ne şimdi değil mi? Neredeyse yaz geldi gelecek kışın hazırlıkları yapılacak üç vakte kadar, yok canım okadar da değil derseniz, baharda enginarlar tezgahtaki yerlerini almaya başlar enginar sevdalılarıda derin dondurucuya stoklamaya başlar.. Benim böyle bir şansım yok enginar çok yaygın değil burada yada bizde olduğu gibi tezgahlar boyu satılmıyor markette reyonda bir kaç tane kabuklu haliyle rastlarsınız.. onu soymakda bir iş.. eller kararır, kendi kararır limon tabi bir çözüm ama uzun işi var işte.. 10 tane torbaya koyun aman limonlu suyundan da olsun, ağzını sıkı bağlayın akmasın bu diologlar olmuyor tabi:)

kış hazırlığı/dolmalık patlıcan kurutması
Dolmalık patlıcan kuruturken küçük boy ve yerli  patlıcanları tercih edin ben 3 kilo yaptım miktar sizin isteğinize kalmış.. Patlıcanları yıkayın ortadan ikiye bölün içini oyun resimde gördüğünüz yan boşluklar iyi dahada içini oyup sırf kabuk yemenin manası yok.
İçini boşalttığınız patlıcanları tuzlu suda biriktirin sonra yıkayın kağıt havluyla kurulayın. Yorgan ipine patlıcanları dizin. Balkonun güneş alan bir köşesine asın bir haftayı doldurmadan kuruyorlar..

Sevgili Oya Hanımdan mail aldım nasıl domates kuruttuğumu anlatmamı rica etmiş kendileri.. Sevindim demekki iyi bir takipcim:) Kış hazırlıklarım okadar çoktuki geçen yaz hiç birini yazmadım paylaşamadım sizlerle bir iki postta bahsetmiştim (Oya Hanımın dikkatini o şekilde çekmiş)  kuru domates hazırladığımı, gerçektende tadına doyum olmadı evde doğal güneşte kurutulmuş sebzelerin tadına doyum olmuyor..

taze baharatlı zeytinyağlı kuru domates
Denemek amaçlı az yaptım 5 kilo kadar, kilo olarak gözünüze çok gelebilir kuruduğu zaman 2 avuç kadar kalıyor Allah nasip ederse bu sene 1-2 kasa kurutup tadına vara vara tüketmek istiyorum elde 2 avuç domates olunca pek değerli oluyor tabi..  

Bunun yanı sıra dolmalık patlıcan ve dolmalık biber de kuruttum. Patlıcanlar hemen kurumaz diye düşündüm ama nasıl bir şeydir bilemiycem patlıcnlar takır takır oldu biberler hala yaşdı en geç dolmalık biberler kurudu.

Domates nasıl kurutulur? bunun en güzel yolu Çanakkale domatesi kullanmaktır yani sivri etli domates hem sert hemde içi su dolu değil..

1) Domateslerin ezik çürük olmamasına özen gösterin bol suyla yıkayın. Domatesleri dörde bölün. (5 klilo domatese bu tuz ölçüsü iyi geldi) üzerine 1 avuç kaya tuzu (turşuluk kalın iri tuz) serpin karıştırın. 2 saat kadar kabın içinde bekletin sulansın. Tuzlu olması lazımki bozulmasın.

2) Büyük siniye resimde olduğu gibi sıralayıp güneşe koyun mümkünse gece gündüz yerinden kaldırmayın. Ortalama 5 günde kuruyor. Tepsinin dibinde biriken suları almak kaydıyla.. Gece dışarıda bırakıcak yerim yok derseniz eve alın ertesi gün tekrar çıkarın.

Bu birinci kurutma şekli ikinciside benim evde uygun tülüm yoktu metrelerce tülü ziyan edemezdim. Eğer yeriniz müsait bahçeniz varsa çamaşır telini bahçenin güneş alan yerine kurun. Üzerine tülü yayın. Hazırladığınız domatesleri üzerine dizin sarkan tülü üzerine örtün alttan üstten hava alacağı için başında zaman geçirip saldığı suyu kurulamanız gerekmeyecek bu yöntemde kullanılmış, garantili yöntemlerden.

3) Kuruyan domateslerinizi bez torbaya alıp Ağzını bağlayın ve uygun bir yere asın. Bir kısmını zeytinyağına yatırın. Uygun gördüğünüz her yerde kullanın. Yağı da salatalarınızda, et marinelerinizde  kullanabilirsiniz.

taze baharat, sarımsak, zeytinyağ yatağında marine edilmiş kuru domatesler:)

(burada ölçüler çok önemli değil elinizdeki malzemeye göre yapabilirsiniz)

1 küçük baş sarımsak yerli özellikle taşköprü sarımsağı:)
kuru domates (sanırım taze şekliyle 4 kilo kadardı)
4-5 sap taze kekik
2-3 sap taze biberiye
1/2 çay kaşığı kuru kekik
1/2 çay kaşığı kuru biberiye
5-6 tane tane karabiber
750 ml zeytinyağ

Kurutulmuş domatesleri kaynar suya koyun yarım saat bekletin suyunu süzün cam kavanoza bir sıra domates bir iki diş sarımsak baharatlar olarak dizin. Zeytinyağını üzerine dökün 1-2 gün donra kullanmaya başlayın. Aynı yağın içine tekrar domates ekleyebilirsiniz..

Aromalı zeytinyağına kahvaltı sofralarında ekmek banabilirsiniz, her türlü yemeklerinizde ve salata soslarınızda özellikle et marinelerinizde kullanabilirsiniz..
dolmalık biber kurutması/kış hazırlığı

Yine dolmalık biber seçerken köy biberi ve küçük olmasına dikkat edin. Dolmalık biberlerinizi yıkayın Saplarını ve çekirdeklerini temizleyin tekrar yıkayın çekirdeklerinden arınsın. kurulayın. Temiz yorgan ipliğine sıralayın. (Dikiş diker gibi ipliği yorgan iğnesine takıyoruz biberlerin alt kısmından geçirerek sıralıyoruz) En geç dolmalık biberlerim kurudu onuda belirteyim.

Ayrıca patlıcanları alacalı soyup dilimleyip çarşaf üzerinde yemeklik kuruttuk. Sivri biberi ikiye bölüp çekirdeklerini çıkarıp yine çarşaf üzerinde kuruttuk. Birde kabaklara aynı işlemi yaptık. Bamya ve taze fasulyeyi ipe dizdik. Hepsi kuruduktan sonra bez torbalara koyup uygun bir yere astım. Seneye inşallah dolmalık kabak da kurutucam..

Ve bir teşekkür..
kuru domatesi nasıl hazırladığımı merak edip yayınlamamı isteyen Oya Hanıma teşekkür ediyorum sayesinde güzel olduğuna inandığım gecikmiş kış hazırlığı postumu yayınladım.. Birde yazı paylaşmış izniyle bende sizlerle paylaşıyorum.. Ne mutlu bana böylesine kaliteli, duyarlı okuyucularım var benim..

KEDERİN VARLIĞINIZDA AÇTIĞI OYUK NE KADAR DERİN OLURSA, TAŞIYABİLECEĞİNİZ SEVİNÇ O KADAR BÜYÜK OLUR............Halil Cibran


19 Mart 2012 Pazartesi

çorbaların efendisi: tarhana

Çorba tarihinin başlangıcı, asırlara dayanan lezzet.. Anadolunun baş tacı.. Her yörenin kendine has tarhana tarifi vardır ama benim tek geçtiğim tarhana Cide'nindir.. Bence onun sırrıda içine konan boydalı (çemenotu) ve tohuma kaçmış dereotu, mis gibi kokar Cide'nin tarhanası yolunuz Kastamonu pazarına düşerse mutlaka Cide tarhanasından alın ve pişirin yada kayınvalidemin tarifiyle bu iki otu alarak mutlaka yapın ve bol bol bu çorbayı yapıp çocuklarınza içirin. Çanakkale'ye bile bu otlar özel siparişle getirtilir ve yoğrulan tarhananın içine konur çünkü lezzeti aroması tadıldığı için bilinir..
tarhananın içine koyduğumuz boydalı ve tohumlu dereotu

geçen yaz tüm ayrıntılarıyla not aldığım tarhana hamurunun tarifini kaybetmişim, en kısa zamanda tarifi tekrar alıp buraya ekleyeceğim..
kıymalı tarhana çorbası
içine bir çok malzeme eklenebilir benim en sevdiğim hali kıymalı olanı, diğerlerini de yapıcaz..

malzemeler
1 çay bardağı tarhana
100 gr kıyma
2 ym kaşığı tereyağ
1 ym kaşığı salça
1,5 lt et suyu yada su
tuz

hazırlanışı
Orta boy tencereye tereyağı alıp eritiyoruz içine kıymayı ilave edip kıymayı kavuruyoruz. Salçayıda ekleyip salça kokusunu verene kadar çeviriyoruz. Üzerine suyu ve tarhanayı koyuyoruz kaynayana kadar karıştırarak pişiriyoruz. Tuzsuz olmaz tabi ağız tadımıza göre tuzu ayarlıyoruz. Dumanı üzerinde servis yapıyoruz..

Çorba ertesi güne kalırsa koyulaşabilir  biraz su takviyesiyle açılır..

not:) Kastamonu pazarı kasımpaşanın üst tarafı sanırım kulaksızda her hafta kuruluyor bilgilerinize..

16 Mart 2012 Cuma

etli yaprak sarması


etli yaprak sarması
Sarmayı, büyük küçük herkez çok sever. Kimi etli, kimi zeytinyağlı. Zeytinyağlının bile kaç çeşidi olur mercimekli, bulgurlu, baklalı, erikli, vişneli yada gerçek zeytinyağlı osmanlı mutfağının en güzellerinden tarçın kokusunun buram buram hissedildiği toz karanfilin ferahlığı yeni baharın keskin kokusu bol soğanın verdiği inanılmaz lezzet üzümlü, fıstıklı zeytinyağlı sarmanın tadı da bambaşka olur hani.. sevmeyeni de sevmez bilirim:) ama diğer zeytinyağlı sarmalar, yalancı tavuk göğsü deriz ya işte öyledir bence:)  Evet.. söz sözü açtı misali, konumuz etli sarma olsada zeytinyağlının içinden çıkamadık.. Her yörenin, her evin kendince usulü muhakkak var bu da benim mutfağımın usulü etli sarmalar..

malzemeler
250 gr orta yağlı kıyma
1 su bardağı pirinç
2 tane büyük kuru soğan
1 tane domates
yarım demet maydonoz
3 ym kaşığı zeytinyağ
1 ym kaşığı salça
1 yemek kaşığı kuru nane
1 çay kaşığı karabiber
1 çay bardağı su
tuz
salamura yada taze üzüm yaprağı


aşama aşama yaprak sarması görüntüleri:)
Yemek yapmaya merakı olan ama daha önce hiç sarma yapmamış hanımlara kolaylık olması açısından nasıl sarıldığını göstermek için görüntüledim..

hazırlanışı
Soğanların kabuklarını soyun çok ince yemeklik doğrayın. Maydonozları yıkayın çok ince kıyın. Pirinci 3-4 su nişastası gidene kadar iyice yıkayın. Malzemeleri karıştırma kabına alıp üzerine rendelediğiniz domatesi (olmasada olur ama lezzet bakımından bence  aroması güçlü) diğer malzemeleri ekleyip iyice karıştırın. (suyuda mutlaka koyuyoruz iç harcı biraz gevşetmesi için) Salamura yaprak kullanılacaksa sıcak suya bırakıp tuzunun çıkmasını bekleyin. Taze yaprağı kaynar suya daldırıp çıkarın. Ben yazdan kola şişesine bastırdığım yaprakları kullandım. Yaprakların içine yaprağın boyuna göre koyup sarıyoruz. Zeytinyağlı sarmanın yaprağı büyük etlinin küçük olur bunuda belirtelim..

Salçalı pişirebileceğiniz gibi salçasızda pişirebilirsiniz. Ben sarmaları pişireceğim tencerede 3 ym kaşığı zeytinyağda 1 yemek kaşığı salçayı kavurup üzerine sarmaları diziyorum bence bu şekilde çok lezzetli oluyor..
Sarmaların üstünü geçmeyecek şekilde sıcak su ve tuz koyun üzerine ağır tabak kapatıp tencerenin kapağını kapatın kaynama noktasından sonra hemen ocağın altını kısın ağır ateşte pişirin. 10 dk. kadar sarmalarınızı demlendirin. Sıcak olarak yoğurtla beraber servis yapın..

14 Mart 2012 Çarşamba

köfteli hindiba şinitzel

Hindibayı ben ot olarak tanıyordum burada da chicoree diye çok yaygın. Özellikle belçika mutfağında çok kullanılan bir sebze.. Faydalarıda saymakla bitmiyor.. Gördüğünüz zaman alın ve mutlaka pişirin. O kadar çeşidi de yapılıyorki şaşırırsınız. Elimden geldiğince farklı seçeneklerini yapıp yayınlayacağım..

100 gr kıyma
1 tane küçük soğan
1 tutam maydonoz
2 ym kaşığı zeytinyağ
karabiber
tuz

Soğanı temizleyin maydonozların yaprak kısımlarıyla beraber rondoya koyup kıyın. tüm malzemeyi karıştırıp yoğurun. Buzdolabında yarım saat dinlendirin.

500 gr. hindiba (3 adet) dış yapraklarını temizleyin bol tuzlu limonlu kaynar suda 10 dakika haşlayın. Suyunu süzün. Kök kısmından başlayarak yukarıya doğru kesin ama iki parçaya bölmeyin. Kök kısımlarını yaprakları dağıtmamaya çalışarak çıkarın acılığını bırakmasın.

Dış yapraklar ve iç yapraklar olarak bir büyük bir küçük dolmalarınız olacak.
Yaprakların boyunca uzun köfteler hazırlayıp orta kısma yerleştirin köftelerin üzerine yaprakları kapatın. Toplam 6 tane dolmanız olacak..

1 tane yumurtayı tuzla iyice çırpın. Önce yumurtaya sonra galeta ununa bulayıp kızgın yağda altın rengi olana kadar kızartın. Fırın kabına dizerek  içindeki köfteler pişene kadar 200C de 20 dk pişirin.

Servis tabağına alarak saucenrahm (ekşi krema) ile sıcak olarak servis yapın.
Gerçekten de çok değişik ve lezzetli bir yemek oluyor ara sıcak olarak yemek davetlerinizde sunabilir yada benim gibi direk ana yemek olarak düşünebilirsiniz..

11 Mart 2012 Pazar

pasta yarışması varmış...

tüm takipcilerime benden selam olsun!

Öyle sıradan bir günde, sizleri dolaşırken farkettim. Bir muhallebici pastanelerinde yeni sezonunda yer vermek için pasta yarışması düzenlemiş, banada cazip geldi.

Ön elemeyi geçen 10 pastacı İstanbul'da yapılacak olan finale katılacak. Neden olmasın dedim. Şu sıkıntılı günlerimde değişiklik olur yaz öncesi baharda İstanbul yapmış olurum baharı doyasıya koklar bir kaç gün sonra olacak doğum günümede orada girerim. Bu atmosfer değişikliği, yani bana çok iyi gelecek.
Yemek pişirmek bile istemeyen canım bir anda pırpırlandı, hareketlendi..

Kesinlikle değişik bişey olmalıydı ilk üçe kesin girmeliydi yapacağım pasta. Ödülde fena değil Keyfime göre harcar, Nişantaşı sokaklarında alış veriş yapar, dönerdim bu siyah beyaz şehre. Yaza kadar o enerji idare ederdi beni..

Hani raflarımızda bir dünya yemek kitaplarımız vardır sadece bakarız ama hayata geçirmeyiz içinde ki tarifleri. Bu sefer aldım elime bir tanesini değişik bişeyler arıyorum ya, sonuçta bundan güzel fırsat mı var o tariflerden birini sayfaların dışına çıkarıp canlandırmak tadına bakmak için..

Birbirinden nefis ve değişik pastalar gözüme kestirdim ama işte klasik diyeceğimiz tarifler aslında biraz alı, pulu değiştirilmiş pandispanyalar işte her biri...

Ve tatataammm..

Merengli stachelbeerli (bektaşi üzümlü) bisküvili pasta..


aradığımı kesinlikle buldum evde tüm malzemelerde var stachelbeer dışında, markette yoktu onun yerine frambuaz kullandım, çokda yakışdı..

Her şey buraya kadar çok güzel değilmi?:) Tek bir ayrıntıyı göz ardı etmişim...

Aslında ben buldum yarışmasıymış bu yarışma kesinlikle daha önceden yapılmamış yayınlanmamış olması gerekiyormuş.. resimleri yollayacağım zaman gözümün içine girdi bu uyarı.. Neyse önemli değil dedim silkelenmiş oldum ve keyfe-keder mutfağa girmiş oldum benim için iyi oldu keza..

Şimdi bu yarışmayı dört gözle bekliyorum arkadaşlar ben, nasıl bir pasta birinci olacak hanımlar nasıl bir tasarım yapacak benim hayallerimin önüne geçen bu daha önce hiç düşünülmemiş tasarlanmamış pastayı ben çok ama çok merak ediyorum.. Katılacak arkadaşlarımada centilmence başarılar diliyorum:)


gönlümün birincisi pastama geri dönecek olursak şayet ve nasıl bişeymiş bu derseniz..

Pandispanyadan çok kıtırımsı biküvi katlarında gizli merengi ara katında bol kreması ve mayhoşluğunu veren frambuazlarla bence nefis bir pasta:))

baiser-himbeeren-torte
merengli frambuazlı bisküvi pasta

pandispanyası için

100 gr oda sıcaklığında bekletilmiş tereyağ
120 gr şeker
4 tane  yumurta sarısı
2 ym kaşığı su
200 gr un
1/2 pk kabartma tozu
1/2 pk vanilya

Şeker, tereyağ, yumurta sarısı ve suyu krema olana kadar çırpın. Un, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyip tekrar karıştırın. 26 yada 28cm.lik kelepceli kalıba döküp 180C fırında altın sarısı olana kadar yaklaşık 20 dk pişirin.

Kek soğudukdan sonra dikkatli şekilde dağılmadan iki parçaya ayırın.

merengi için
4 tane yumurta beyazını bir çimdik tuzla katılaşana kadar çırpın. 120gr şeker ekleyip karıştırma kabından akmayana kadar çırpmaya devam edin. (kabı ters çevirdiğinizde kaptan yere dökülmeyecek)

İkiye ayırdığınız pandispanyanın üzerine eşit şekilde merengi yayın.
Üzerine 2-3 tutam file badem, 2-3 tutam toz şeker serpin. 180C fırında üzeri kızarana kadar pişirin.
Fırından çıkarınca ilk harı geçince (1-2 dk sonra)  merengli pandispanyanızı 12 yada 18 parçaya ayırın..


3. aşama için
500 ml krema ve 2 pk krema sertleştiriciyi krema sertleşene kadar çırpın. (şeker kullanmıyoruz pandispanyanın ve merengin tadı baskın isteğe bağlı kremaya şeker ilave edebilirsiniz) Dondurulmuş meyve kullanacaksanız süzgece alın ve iyice süzülmesini sağlayın.

Kelepceli kalıba birinci katın dilimleri yerleştirin. Üzerine meyveleri dizin onun üzerine kremayı yayın. En üste ikinci katın dilimlerini yerleştirin elinizle hafif bastırın. Buzdolabında bir kaç saat dinlendirin üzerine pudra şekeri serpip dilimleri servis yapın. Mümkün olduğunca günlük tüketin.


*pasta benim tasarımım olmadığı için yarışmaya katılmadım.. sevgiler..



4 Mart 2012 Pazar

teşekkür..

Ey Muhammed! Senden önce de hiçbir insanı ölümsüz kılmadık, sen ölürsün de onlar baki kalır mı? Senin ölmenle rahata kavuşacaklarını mı sanıyorlar? (ENBİYA/34)

Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz. (ENBİYA/35)

bu bir teşekkür postudur..
buraya manevi değeri benim için çok büyük olan, yorumlarını bırakan, acımı paylaşan sevgili arkadaşlarıma tek tek sevgilerimi, teşekkürlerimi yolluyorum..

Hani klasik bir sözümüz vardır bizim "Düğünde ölümde, insanla olur" Biz ne güzel insanlarız değerlerimizi yitirmeden ananelerimizi kaybetmeden kuşaktan kuşağa aktarıyoruz gördüklerimizi yaşadıklarımızı.. arandım, soruldum, merak edildim, Tekrar tekrar arandım neredesin merak ediyorum ses ver dediniz.. veremedim, verdim.. Allah rızası için okuyun dedim ne çok okudunuz, hatimler yolladınız. Allah razı olsun nediyim iyiki varsınız.. Karşılıksız sevgi bu olsa gerek..

Ben çok düğünler gördüm, hazırlığında da bulundum, düğün hazırlığı insansız oluyor kendi kendine yetebiliyorsun hatta sakin sakin kendin hazırlanmayı tercih ediyorsun yada paran varsa evlilik organizasyon şirketlerine kendini teslim ediyorsun onlar senin için pır dönüyor.. ama... ölüm başka, kelimelerin kifayetsiz kaldığı.. sözün tükendiği bir yer.. yaslanabileceğin güç alabileceğin dostun arkadaşın sevgilin, çocuğun kısaca sevdiğin herkezden o an güç alıyorsun çünkü sen zaten yerlerdesin hani gece uyurken kabus görürsün ya bağırır bağırır sesin çıkmaz oysa seni kovalayan biri vardır ama çığlık çığlığasın sesin çıkmıyor.. yanında dostun acını paylaşan birileri olunca sesin çıkmasa bile o elinden tutmuştur bir kere. sen dibi olmayan kuyulara düştükce o elinden bırakmaz işleri organize eder, gelen giden, yemekler pişer bulaşıklar yıkanır. Mevlütler yapılır.. sen boş boş etrafa bakarsın bedenen ordasındır ama ruhun nerede ne fırtınalar yaşıyorsun orası yer mi gök mü bilmezsin.. işte bu yüzdendir insan insana burada lazım..

Hele babaya son bakış son dokunuş, son nefese kadar unutulmayacak anları belleğine kazırsın..

ben babamla bir gece önce 4-5 kez telefonlasıp bir türlü istikrarlı konuşamadım her defasında "ben çok kötüyüm kızım" dedi. İlgilenmeleri ve ambulans çağırmaları için aradığım kişi iyi olduğunu söyleyince rahatladım artık yarın ararım dedim ve ertesi gün ölüm haberi geldi.. bu yüzden iç savaşım hiç bitmiyor! hayatı ertelememek gerektiğini çok acı şekilde öğrenmiş oldum.. Sanırım çok da günaha girdim her şey takdiri ilahi önce bunu kabul etmek gerek..

bugün nasılmıyım? bunu cevaplamıycam...

gerçek anlamda bloğu kapatmayı düşündüm, düşünüyorum çünkü zevk almıyorum, bazen çok minik bir kıpırdama oluyor sırf o yüzden sonrasında pişmanlık yaşamamak için tutuyorum..



bu benim bu zaman içinde kurduğum tek sofra onuda babamın kırk mevlüdü için hazırladım tek tek ayrıntı resimler yok, olsunda istemedim. Bu bir kaç kareyide arkadaşımın kızı çekti sağolsun.. Kendimi kaybedercesine hazırlık yaptım sonra kendimi durdurdum! babam bu sofrayı görmeyecekdi aferin kızım bak ben öldüm beni ne kadar seviyormuşsun da bunca hazırlığı benim için yapmışsın..yok böyle bir şey kendine gel seval..

 o gün hemen hemen burada ki bütün arkadaşlarım yanımdaydı, tek başına altından kalkamazdım zaten taşıdılar, kurdular, yıkadılar hatta giderken evimi temizlediler.. Allahım hiç birimizi yalnız kılmasın dost, arkadaş ne kadar önemli..  ben yine sonsuz teşekkürlerimi hepinize sunuyorum iyiki hepiniz varsınız..


babamın kırkı ve elliikisi arasında burnumdan ameliyat oldum, kemik eğriliği ve et alındı. ben 52sini istediğim gibi yapamadım ama abim İstanbul'da benim de içime sinen çok güzel mevlüt yapmış Allah kabul eylesin.. Burnum nasıl mı? aman yarabbim bir kabus basit bir ameliyat evet 1-1,5 saat süren bişey ama ya sonrası olanlar bilir.. hala tamponlarım var salı yine içinden çekecek doktorum ayaklarım geri geri gidiyor.. hımmm bu ameliyatı olacak olanları korkutmamak lazım evet evet.. benim sıkıntılı bir dönemime denk geldiği için olabilir yaptırın ve kurtulun diyorum..


ne diyim ki başka işte ben şimdi böyleyim Cemal Süreya'nın anlattığı gibi
sevgilerimle
seval


SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?



Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler


Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum

Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Soylemesine maviydi kör oldum
Taslar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taslarda yüzümün yarısını gördüm


Bir şey gibiydi bir şey gibi kotu
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mi?


Cemal Süreya

























Special design for Yemek Bir Aşk by GeCe